PC Bilimi Latest Sorular

Anonim

Gençliğe Hitabe Anlamı ve Kısa Özeti

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, Anlamı ve Kısa Özeti lazım yardımcı olur musunuz?

Leave an answer

Leave an answer


1 Answer

  1. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

    Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    Mustafa Kemal Atatürk
    20 Ekim 1927

    Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi Anlamı ve Özeti

    Atatürk gençliğe hitabenin başlangıcında türk gençliğine seslenerek kendi ve devletinin varlığı için ilk ve en önemli görevinin ülkesinin bağımsızlığını korumak ve bunun için sonsuza dek savaşması gerektiğini söylüyor.

    Kendi varlığının ve gelecek nesillerin devamı için en önemli görev budur. Bu görev yaşatmamız gereken en önemli hazinemizdir. Gelecekte yurt içinde ve yurt dışında bu düşünceyi zedelemeye calışan ve Türk devletinin temel direği olan bu düşünceyi yok etmek isteyecek bir cok güç ortaya çıkacaktır. Ne şekilde olursa olsun böyle kötülüklerle karşılaşlaşınca bunun farkına varmak, buna karşı bağımsızlığı ve cumhuriyeti korumak için bulunduğun durumu düşünmeyecek ve bu uğurda her an savaşacakmış gibi hazır olacaksın. Ne kadar ortam kötü olursa olsun insanlar buna inanmasa da sen tek amaç uğruna savaşmaya devam edeceksin.

    Karşındaki düşmanlar ne kadar güçlü olursa olsun ülkenin her bi yanı işgal altında olursa olsun hatta devleti yönetenler kendi çıkarları derdine düşmüş dış güçlerin ülkeni işgal etmesine göz yumuyo olabilirler. Aynı zamanda bu kişiler hainlik içinde bulunabilirler. Millet yoksulluk ve yokluk içinde, toplum bilinçsiz halde kendi derdine düşmüş olabilir. Her ne durumda olursa olsun senin aklında ve kalbinde tek bisey olmalı. Oda devletin bağımsızlığı ve cumhuriyetidir. Bagımsızlığı ve cumhuriyeti korumak için nefes aldığın sürece her ne olursa olsun savaşmalı ve insanlarına bu bilinci aşılamalısın.

    Bunları yapmak için sana ihtiyaç olan tek sey damarlarındaki asil kandır.

    Bir türk genci o emsalsiz tarihini iyi bilmeli ve Türk Milletinin vermiş oldugu savaşlardan kendine ders çıkarmalıdır. Türk milleti hiçbir zaman bir ülkeye bağımlı yaşamadı ve yaşamayacaktır.

    Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi Kısa Özeti

    Ey Türk Gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
    Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte bile seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar hiç uygun olmayan bir durumda kendini gösterebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yıkmak isteyecek düşmanlar, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir galibiyetin, bir gücün temsilcisi olabilirler. Zorla veya hile ile kutsal yurdun bütün şehirleri teslim alınmış, bütün işletmeleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olanı ise, ülkede iktidara sahip olanlar gaflet, sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Ulıs, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.
    Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.